Zorlu Arazi Koşullarında Yön Bulmak: Prodrive’ın Motor Sporlarında 3D Tarama Teknolojisi Kullanımı

Ekstrem sporlar dünyasında, Dakar Rallisi’nin yoğunluğu ve zorluklarıyla yarışabilecek pek az etkinlik vardır. Bu yarış, yalnızca bir yarış olmanın ötesinde, insan dayanıklılığının ve makine gücünün bir sınavıdır. 1978’de başlayan Dakar Rallisi, çöllerden dağlara ve savanalara uzanan 5.000 milin üzerinde zorlu arazide düzenlenen küresel bir fenomene dönüşmüştür.

Prodrive, ralli sahnesine ilk kez 2020’de adım attı ve o zamandan beri son üç Dakar Rallisi’ne kesintisiz katılım sağladı. Dayanıklı ve yüksek performanslı yarış ve ralli araçları tasarlama ve üretme konusundaki ustalıklarıyla haklı bir ün kazandılar. Şampiyonluk seviyesindeki araçlar üretme konusundaki yetkinliklerini, Hunter modelinin Dakar etabında ilk üç sırayı alması gibi başarılarla ortaya koydular.

“Araçlarımızın, özellikle de uzay kafeslerinin durumunu izlememiz gerekiyor.” – Paul Doe, Şasi Baş Mühendisi

Dakar Rallisi, zorlu arazileri ve ekstrem hava koşullarıyla dünyanın en zorlu yarışlarından biridir. Sürücülerin ve yardımcı sürücülerin güvenliğini sağlamak için araçların yapısal bütünlüğünün korunması büyük önem taşır. Şaside meydana gelen herhangi bir hasar ya da anormallik, aracın dengesini tehdit ederek kullanımını güvensiz hale getirebilir.

Araç şasisi, yapının temelini oluşturur ve genel performans üzerinde doğrudan etkilidir. Hasar görmüş şasiler, yol tutuşu, hız ve güvenilirlik gibi, Dakar Rallisi’nin zorlu ortamında kritik olan faktörleri olumsuz etkileyebilir. Düzenli muayeneler, potansiyel sorunların erken aşamada tespit edilmesini sağlayarak hızlı onarım ve bakım yapılmasına olanak tanır. Bu proaktif yaklaşım, aracın ömrünü uzatır ve yarış sırasında beklenmedik arızaların ya da arıza risklerinin önüne geçer.

Ralli sonrası yapılan denetimler, araçların zorlu koşullara ne ölçüde dayanabildiğine dair değerli bilgiler sunar. Bu bilgiler, tasarım ve üretim süreçlerinde yapılacak iyileştirmeleri yönlendirerek 3D mühendislik çözümlerinde sürekli gelişim ve inovasyon sağlar.

Dakar şasisinin denetim süreci, yalnızca rutin bir kontrol değil; güvenliği vurgulayan, performansı artıran, uzun ömür sağlayan ve motor sporlarındaki mükemmellik arayışını destekleyen kapsamlı bir çabadır.

TrackScan-Sharp ile Şasi 3D Veri Yakalama Sürecini Yükseltmek

Bu görev için yerel iş ortağımız, ileri düzey özellikleriyle tanınan büyük ölçekli bir 3D tarayıcı olan TrackScan-Sharp’ı kullandı:

1. Bu takip tabanlı 3D tarama sistemi, büyük ölçekli parça ve bileşenlerin taranmasında benzersiz hassasiyet ve verimlilik sunmak için son teknoloji optik takip teknolojisini ve yüksek çözünürlüklü kameraları kullanır.
2. 49 m³ ölçüm hacmi ve 8 metreye kadar izleme mesafesiyle TrackScan-Sharp, aracın ön ve yan kısımlarını tek bir pozisyonda tarayabilmeyi mümkün kıldı. Bu da takip cihazının konumunun sık sık değiştirilmesini gereksiz kılarak zamandan tasarruf sağladı ve hata riskini azalttı.

Bir sonraki adım, motor sporları şasisinin kapsamlı bir şekilde denetlenmesiydi. En son tarama verileri ile geçmiş kayıtlar karşılaştırılarak yapısal değişiklikler veya olası hasarlar tespit edildi. Otomotiv şasisine ait yeni yakalanan 3D ağın temsil edildiği STL dosyasının muayene yazılımına aktarılmasıyla, mevcut kayıtlarla yan yana karşılaştırma yapıldı. Bu kritik analiz, ralli sırasında maruz kalınan stresin şasi yapısında yol açtığı sapmaların veya değişimlerin tespit edilmesini sağladı.

Sonuç

Motor sporlarında, özellikle yarış aracı denetimlerinde 3D tarama teknolojisinin kullanımı, verimlilik ve hassasiyet açısından önemli bir ilerlemeyi temsil etmektedir. TrackScan-Sharp gibi son teknoloji araçların entegrasyonu, denetim sürecini devrimsel şekilde dönüştürmüş; yarış aracı tasarımı ve üretim süreçlerinde sürekli gelişim ve inovasyon için sorunsuz ve hassas bir deneyim sunmuştur.